İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | red light i. | kırmızı ışık | ||
I saw the red light. Ben kırmızı ışığı gördüm. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | red light i. | kırmızı ışık | ||
Tom didn't run the red light. Tom kırmızı ışıkta geçmedi. More Sentences |
||||
Traffic | ||||
Trafik | red light i. | kırmızı ışık | ||
The room was illuminated with red lights. Oda kırmızı ışıklarla aydınlatılmıştı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | red light i. | trafik lambasında kırmızı ışık | ||
Genel | red light i. | tehlike uyarı ışığı | ||
Genel | red light i. | don ateş oyununa benzer bir tür oyun | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | red light i. | dur emri | ||
Konuşma Dili | red light i. | genelev önlerine ayırt edici olarak konan kırmızı lamba | ||
Technical | ||||
Teknik | red light i. | dur ışığı |